Göz Kapağında Kasılma

Göz Kapağında Kasılma

Göz Kapağında Kasılma (Blefarospazm), göz kapaklarının istemsiz bir şekilde kasılması durumuna verilen isimdir. Çok nadir olarak görülen bir rahatsızlık olsa da bireylerde göz kapaklarının sıkışması ya da kapanması gibi durumlarla ortaya çıkmaktadır. Bu durum blefarospazm ve iyi huylu esansiyel blefarospazm ismiyle anılmaktadır.

İstemsiz göz kasılması her hasta farklı bulgular ile ortaya çıksa da genelde ilk bulgu göz kırpma sıklığında artış görülmesi olarak bilinmektedir. İstemsiz göz kasılması genelde iki gözde de gerçekleşir. Fakat zaman zaman yalnızca tek gözde de görülebilmektedir. Gör kırpma sıklığındaki artış zamanla spazma dönüşür. Fokal distoni olarak isimlendirilen bölgede gelişen kas kasılması gibi bulgularla seyreden rahatsızlık, bölgede en sık görülen 2. Nörolojik hastalıktır.

Blefarospazm görülme sıklığı 3 – 13 / 100.000 olarak bilinmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha sık görülmektedir. Hastalığa 50 ile 70 yaş aralığında daha sık rastlanılmaktadır. Vakaların %73’ünü 50 yaşından büyük kişiler oluşturmaktadır. Ömür boyu süren bir hastalık olan blefarospazm hastalığının ilerlemesi zamanla duraklar.

Hastalık ilk 4 – 5 yıllık süreçte giderek ilerler fakat sonrasında duraklama sürecine girerek daha kötüye doğru gitme eğilimi ortadan kalkar. Hastalığın belirtilerinin kendi kendine ortadan kaybolması ya da belirti şiddetinin azalması gibi durumlar söz konusu değildir. Hatta vakaların neredeyse %75’inde belirti şiddetinin arttığı görülmektedir.

Göz Kapağında Kasılma Türleri

Blefarospazm türleri 2 farklı başlıkta incelenmektedir. Bunlar şu şekildedir;

Primer blefarospazm: Diğer adıyla esansiyel blefarospazm olarak bilinen bu tür, hastalığın en sık görülen türü olarak bilinir. Bu türde kas kasılmaları yalnızca göz bölgesinde ortaya çıkmaz. Vücudun diğer bölgelerinde de kasılmalardan söz etmek mümkündür. Bu türle ortaya çıkan vakaların önemli bir kısmında, aile içinde de aynı rahatsızlığın görüldüğü saptanmıştır. Bu nedenle kesin olarak kanıtlanmamış olsa da genetik yatkınlığın olduğu düşünülmektedir.

Sekonder blefarospazm: Primer blefarospazma göre daha az rastlanmaktadır. Hastalığa sekonder ismi verilmesinin sebebi, ikincil yani başka bir rahatsızlığa bağlı olarak gelişim göstermesidir. Sekonder blefarospazm başka bir hastalığın etkilerine bağlı olarak vücutta gelişim göstermektedir.

Atipik vaka olarak adlandırılan başka bir grupta ise hastaların şikayetleri çok hızlı bir şekilde, aniden başlangıç göstermektedir. Hastalığın seyri de çok hızlı ilerlemekle birlikte, özellikle de genç hastalarda daha sık rastlanan bir durumdur. Bu nedenle atipik vakaların diğer vakalara göre ayrı bir şekilde takip edilmesi gereklidir.

Blefarospazm oldukça kompleks bir hastalık olarak bilinmektedir. Sinsi bir şekilde ilerlediği için tanısını koymak oldukça güçtür ve hekimler hastalığın tanısında zorlanabilmekte, yanılgıya düşebilmektedir. Genellikle başka hastalıklarla birlikte seyrettiği düşünülmektedir. Bu nedenle hekimler hastalığın tanısını koyarken başka bir semptomun olup olmadığını dikkatli bir şekilde araştırmaktadır.

Blefarospazm Belirtileri Nelerdir?

Blefarospazm belirtileri farklı şekillerde ortaya çıkar ve ayırt edilmesi zordur. Göz kapağının istem dışı kapanması gibi semptomlar ile ortaya çıkan bu rahatsızlık, zamanla göz kapaklarının tamamen kapanması gibi çok daha ciddi komplikasyonlara yol açabilmektedir.

göz kapağında kasılma
Her hastada farklı belirtiler ile ortaya çıkan göz kapağında kasılma, özellikle de başlangıçta hastaların günlük yaşantısını pek etkilemeyen hafif ağrılar ile ortaya çıkmaktadır. Buna ek olarak göz kapağında rahatsızlık – yabancı madde hissi, gözde kuruluk, gözlerde sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve oküler irritasyon gibi bulgular ile görülmektedir.

Bu belirtiler, başka göz hastalıklarında da görülmekte olup doktorlar için son derece yanıltıcı bir durum halini almaktadır. Bu semptomların görüldüğü hastalara genel olarak blefarit ya da göz kuruluğu tanısı koyulacaktır. Fakat bu durumlara uygulanan tedavilerin blefarospazm açısından hiçbir faydası bulunmamaktadır.

Hastalığın ilerlemesine bağlı olarak göz kırpma sayısında artış, göz kapaklarının istemsiz bir şekilde kasılması ve spazmlar görülmektedir. Görülen spazmlar ilk olarak göz kapağı ve göz çukurundaki kaslarda daha sonrasında kaş kaslarını ve hatta alın kaslarını da kapsayacak hale gelebilmektedir. Hastalarda görülen bu durumlar, hayat kalitesini olumsuz etkilemekle birlikte sosyal yaşam kalitesinde düşüş görülmesine sebep olmaktadır.

Hastalar, gözle izlemeyi gerektiren televizyon izleme ve kitap okuma gibi aktivitelerinde sıkıntılar yaşayarak doktora başvururlar. Bazı hastalarda göz kontraksiyonları artışıyla birlikte fonksiyonel körlük durumu ortaya çıkabilir.

Fonksiyonel körlük, organik nedenlerden bağımsız olarak gelişen görme kaybıdır. Ayrıca bazı durumların klinik bulguların görülmesini arttırdığı da bilinmektedir. Fazla ışığa maruz kalmak, uzun süre boyunca araç kullanmak, kitap okuma, anksiyete ve yorgunluk belirtilerin şiddetini ve sıklığını arttıran faktörler olarak kabul edilmektedir.

Blefarospazm hakkında sorularınız için bize Whatsapp iletişim hattımızdan ulaşabilirsiniz.

whatsapp iletişim hattı

Blefarospazm Nedenleri Nelerdir?

Blefarospazm nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte bazı faktörlerin blefarospazm oluşumunda etkili olduğu düşünülmektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;

  • Bazal ganglionlarda anormal fonksiyonlar
  • Bazal ganglion ve beyin sapı lezyonları
  • Nöroleptik ilaç kullanımı
  • Parkinson hastalığı

Daha nadir görülen bir durum olan sekonder blefarospazm nedenleri ise toksin ve ilaçlar, metabolik rahatsızlıklar, damarsal ya da tümoral hastalıklar, enfeksiyonlar olarak bilinmektedir. Çoğu hastada blefarospazm başlangıcı için tetikleyici bir nedenden söz etmek mümkün değil. Fakat bazı etkenlerin belirtileri arttırdığı söylenebilir.

Aşırı kafein alımı, yorgunluk, stres ve alkol kullanımı çevreye karşı uyarımı arttırdığı için spazmları arttıran faktörler arasında kabul edilmektedir. Ek olarak kalsiyum, kas kasılmalarında önemli göreve sahip bir mineraldir. D vitamini eksikliğinde kalsiyum emilimi azalacağından dolayı kas kasılmasında sıkıntılar ortaya çıkacaktır.

göz kapağında kasılma tedavisi

Göz Kapağında Kasılma Tedavisi

Blefarospazm tedavisi için uzun süreli medikal tedaviler uygulansa da istenilen etkilerin tam olarak elde edildiğini söylemek mümkün değildir. Medikal tedavilerin hastalara sağladığı rahatlama hem kısa süreli hem de yetersiz olarak bilinmektedir. Tedavinin etkileri kişiden kişiye farklılık gösteriyor olsa da tam bir tedavi sağlanamamaktadır. Bu nedenle medikal tedavi son zamanlarda tercih edilmeyen bir durum haline gelmiş, alternatif tedavilere yönelmeye başlanmıştır.

Bu enjeksiyonla hastalığın belirtileri ciddi anlamda azaltılmaktadır. Fakat enjeksiyonun etkileri ne yazık ki kalıcı değildir. Etkiler 2 – 6 ay kadar sürmektedir.

Blefarospazma Ne İyi Gelir?

Blefarospazma iyi gelen şeyler hastalığı kötü etkileyen faktörleri ortadan kaldırmak şeklinde değerlendirilebilir. Aşırı kafein tüketimi, stres, yorgunluk ve alkol kullanımı bu faktörler arasında başı çekmektedir. Bu nedenle kişilerin alkol ya da kafein alımını minimuma indirgemesi ve stresten uzak bir yaşantıya sahip olmaları spazm görülme sıklığını en aza indirecektir. Diğer yandan spazmların uyku esnasında görülmediği bilinmektedir.

Buna bağlı olarak yeterli ve kaliteli bir gece uykusunun spazm görülme sıklığı üzerinde olumlu bir etkisi olduğu da düşünülmektedir. Ayrıca D vitamini ve kalsiyum tüketiminin yeterli düzeyde olması da spazmları azaltacak bir unsur olarak kabul edilmektedir.

Dengeli beslenmek, vücudun özellikle de kas sisteminin ihtiyaç duyduğu mineral ve vitaminleri yeterli düzeyde tüketmek son derece önemli bir nokta olarak öne çıkmaktadır. Bu durumlar sağlandığı takdirde belirti şiddetinin ve sıklığının azaltılma ihtimali hayli yüksektir. Öte yandan fazla ışığa maruz kalmakta spazmları tetiklemektedir. Işık kırma ve filtreleme özelliği bulunan gözlükler, ışınların gözde yarattığı hassasiyeti azaltmakta ve buna bağlı olarak blefarospazm spazmlarının oluşumunu engellemektedir.

Instagram’da bizi takip etmek için tıklayınız.

İnstagram

Kaynaklar Tedavilerimiz

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*
*